Eski zamanlardan birinde uzak bir ülkede Keloğlan adında bir delikanlı yaşarmış. Keloğlan dürüst, iyi kalpli ama tembel bir delikanlıymış. Annesinden başka da kimsesi olmayan Keloğlan’ın günleri kırlarda dolaşarak, türküler söyleyerek ve arkadaşları ile oyunlar oynayarak geçiyormuş. Keloğlan’ın en yakın arkadaşı ise uzun siyah saçları, badem gözleri, beyaz teni ile adeta prenseslere benzeyen Balkız’mış. Balkız güzeller güzeli olmanın yanında Keloğlan’ı da çok seviyor ve günün büyük bölümünü onunla birlikte geçiriyormuş. İkisinin çocukluğunda başlayan arkadaşlıkları yıllar geçtiğinde Keloğlan delikanlı, Balkız genç kız olduğunda da bitmemiş.
Bir gün Balkız canı sıkkın suratı asık bir şekilde Keloğlan’ın yanına gelmiş. Keloğlan: “Hayırdır Balkız ne oldu? Senin canını sıkacak söyle hemen ben düzelteyim, canını sıkan kimse gidip onu cezalandırayım.” demiş. Balkız ağlamaklı bir sesle cevap vermiş. “Keloğlan artık ben senin yanına gelemeyeceğim. Babam yasakladı. Onun söylediğine göre ben genç kız olmuşum. Evlenme çağım gelmiş evde oturup iyi bir kısmetim çıkmasını bekleyecekmişim”.
Keloğlan Balkız’a: “Olur mu benim canım seni görmeden ben nasıl yaşarım?” demek istemiş ama adeta dili tutulmuş da bir şey diyememiş. Balkız yanından ayrılınca Keloğlan da eve gitmiş canı sıkkın bir şekilde oturmuş. Annesi: “Benim tatlı oğlum söyle ne oldu?” diye sormuş. Annesinin sorması ile birlikte Keloğlan da olanları anlatmış. Daha sonra da: “Anam, ben Balkız olmadan yaşayamam. Hadi git onu bana iste.” demiş.
Annesi Keloğlan’ın haline üzülmüş ama çaresizce cevap vermiş. “Oğlum benim iyi dersin güzel dersin Balkız’ı ben de çok severim bilirsin ama sen kim evlenmek kim? Evlenmek için para lazım senin bir işin dahi yok. Sen o kızı unut yavrum.” demiş. Keloğlan: “Anacığım bir istesen belki verir babası söz çalışacağım.” demiş.
Annesi: “Boş yere umutlanma yavrum hayallere kapılma.” dese de Keloğlan bu işten vazgeçmemiş. “Peki iş bulursam onu ister misin anacığım?” demiş. Annesinin umutsuz bakışlarına aldırmamış ve sabah olmasını sabırsızlıkla beklemiş. Sabah olduğunda ise hemen kasabaya gitmiş ve kendine iş bulmuş. Çalışmaya başlayan Keloğlan bir süre sonra da Balkız’la evlenerek hayallerine kavuşmuş